Toplam 600 kişinin yaşadığı bir binada deprem kurtarma planı için size danışılıyor. Aşağıdaki 2 çerçevede bulunan şıklardan hızlıca birer tane seçerek karar vermeniz bekleniyor.
Çerçeve 1:
A şıkkını seçerseniz 200 kişi kurtulacak;
B şıkkını seçerseniz 1/3 ihtimalle 600 kişi kurtulacak, 2/3 ihtimalle kimse kurtulamayacak.
Çerçeve 2:
C şıkkını seçerseniz 400 kişi ölecek,
D şıkkını seçerseniz 1/3 ihtimalle kimse ölmeyecek, 2/3 ihtimalle 600 kişi ölecek.
Çerçeve 1’de hangi şıkkı seçtiniz? Çerçeve 2’de hangi şıkkı seçtiniz?
Psikolog Kahneman ve meslektaşı Tversky 1979 yaptıkları çalışmalar sonucunda çoğu kişinin birinci çerçevede A şıkkını, ikinci çerçevede ise D şıkkını seçtiklerini tespit etmişlerdir. Seçenekler üzerinde derin düşünüldüğünde görülüyor ki; ilk çerçevede A’yı seçen biri ikinci çerçevede otomatik olarak C’yi seçmiş oluyor. Eğer rasyonel olarak karar veriyor olunsaydı, seçimler bu şekilde olmazdı.
Peki bu durumu nasıl açıklayabiliriz?
Kahneman ve Tversky’nin ekonomi literatürüne soktuğu bileşken ile… Duygular…
İnsanlar “600 kişiden 200’ü kurtulacak” cümlesini “600 kişiden 400’ü ölecek sözünden daha farklı anlamlandırıyor. Bu iki cümlenin sayısal olarak aynı anlama geliyor olması insanlarda aynı duygusal etkiyi yaratıyor anlamına gelmiyor.
Bu bilgi ışığında; kayıp olasılığı kesin kayba tercih edilir; kesin kazanç, kazanç olasılığına tercih edililir.
Aynı miktarda kazanç ve kayıp karşılaştırıldığında 100 birim kaybın üzüntüsü, 150 birim kazancın neşesinden daha fazladır.
Kahneman ve Tversky çalışmaları şunu gösteriyor ki, çoğu insan kazanç sağlamaktan da çok, kaybetmemeye odaklanıyor.
Peki, bu teoriyle günlük yaşantımıza baktığımızda; sıkı sıkı tutunduğumuz kaybetmekten kaçındığımız; yeni bir alışkanlık/beceri ya da yeni bir yaşantıya tercih ettiğimiz hangi davranışlarımız, düşünce kalıplarımız var?

