Bu yazıda “Alışkanlıkların Gücü” ve “Atomik Alışkanlıklar” isimli iki kitaptan kısa alıntılardan ve kendi öğrenmelerimden bahsetmek istedim.
Bilim insanlarına göre alışkanlıklarımızın ortaya çıkmasının nedeni, beynimizin enerjiden tasarruf etmek için yollar aramasından kaynaklanıyor. Alışkanlıklar, günlük rutinimizdeki davranışları otomatik, düşünmeden yapmamızı ve enerjiden tasarruf etmemizi sağlar. Bu durumda da zihinsel enerjimizi üretkenliğe ve yeni buluşlara harcayabiliriz.
Bir süre önce size hizmet eden bir alışkanlık bugün size hizmet etmiyor olabilir. Bu durumda alışkanlıkları değiştirmek ya da tersine çevirmek nasıl mümkün ?
Alışkanlıkların Gücü adlı kitapta bahsedilen yöntem; alışkanlık haline gelen davranışımızı belirleyip, Alışkanlık Döngüsü’nde öğelerine ayırarak, öğelerin her birini tanımlayıp istediğimiz yönde şekillendirebileceğimizdir.
Alışkanlık Döngüsünü görsel olarak aşağıda görebilirsiniz.
Atomik Alışkanlıklar kitabında ise yazar, her gün %1 oranında davranışlarınızda iyileştirme yaparsanız, bir yıl sonra %37 daha iyi davranışlara sahip olursunuz diyor. Ve yukarıdaki döngüye bir öge daha ekleyerek alışkanlık döngüsünü; İşaret-İstek-Tepki-Ödül olarak değiştiriyor.
İşaret-İstek-Tepki-Ödül döngüsünde yeni bir alışkanlık edinmek ve var olan alışkanlığı bırakmak için aşağıdaki alanlara odaklanmamız etkili olacaktır.
Yeni bir alışkanlık edinmek istiyorsak;
- Değişen alışkanlığınız sonunda siz kim olmak istiyorsunuz? Davranış değişikliğinden önce oluş değişikliği ile ilgili değişimi düşünmek.
- Yeni davranışı nasıl görünür kılarım?
- Nasıl çekici kılabilirim?
- Nasıl kolaylaştırabilirim?
- Nasıl tatmin edici kılabilirim?
Bize artık hizmet etmeyen bir alışkanlığı bırakmak istiyorsak;
- Mevcut davranışı tetikleyen her ne ise görünmez kılın.
- İtici kılın
- Zorlaştırın
- Tatmin edici olmayan bir hale getirin.
Tüm bunlar ile birlikte bir alışkanlığın devam ettirilmesinde en etkin öğenin “çevre” olduğuna değinmek istiyorum. Çevrede alışkanlığa dair net hatırlatıcılar olmasa dahi, geçmiş yaşam deneyimlerini çağrıştıracak, farklı duygu ve düşünceler hissettirecek çok farklı şeyler olabilir.
Her iki kitapta da davranış örüntülerimizin altında yatan sebepler, ihtiyaçlar ve tetikleyiciler ile ilgili açıklayıcı gerçek hikayeler mevcut. Yazıda değinemediğim bir çok hap bilgiyi bulabilirsiniz.
Davranışlarımız, şimdiye kadar alışkanlık haline getirdiğimiz duygu ve düşüncelerimizin göz ile görünen halidir. Ve alışkanlıklar haline gelen davranışlarımız da bir süre sonra kişiliğimizin dışarıdan görünen şekli olur.
Yazımı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. 🙂
“Alışkanlık bizi başka türlüsünü bilmekten alıkoyan huydur.”
Marcel Proust