Ne için dinleriz? Niyetimiz ne?
Karşı tarafı ikna etmek mi? Bir anlatsın da cevap vereyim mi? Ben zaten biliyorum sen anlat hali mi?
Dinlemede niyetimizi gözden geçirerek dinleme kalitemizi arttırabiliriz.
Eğer karşımızdaki insanın varlığını kabul etmek, ona değerli ve bizim için ne kadar önemli olduğunu hissettirmek niyeti ile dinlersek; konuyu değil kişiyi dinlersek, dinleme kalitemiz %100 artacaktır.
Dinleme, etkinliğini belirleyen bazı davranışlar göz önünde bulundurularak üç seviyeye ayrılır.
Birinci seviyeden üçüncü seviyeye ilerledikçe; anlama, akılda tutma ve etkin iletişim kurma potansiyelimiz artar.
Birinci Seviye Dinleme: Kendi gündemimizde, kafamızda vereceğimiz cevapları ya da iş çıkışı yapacağımız yemeği düşünerek karşımızdaki kişiyi dinlemektir. En yüzeysel ve en iletişim zedeleyici dinleme seviyesidir. (Dinlememek)
İkinci Seviye Dinleme: Tüm dikkatimizin karşımızdaki kişinin söylediklerinde olduğu, yorumsuz, kesintisiz olarak, konuşmanın içeriğinin detaylı dinlediğimiz seviyedir. Odaklı aktif ve etkin dinlemedir, fakat dikkat sadece konudadır, kişide değil, bu durumda da anlatılanların altındaki duygu ve düşünce kaçırılabilir. (Papağan Dinlemesi)
Üçüncü Seviye Dinleme: Tüm varlığımız ile sadece konuyu değil kişiyi dinlemek, kelimelerinin altında yatan duyguları dinleyebilmek; kişinin zihniyetini, duygularını, güçlü yönlerini, değerlerini, varsayımlarını, inançlarını, korkularını ve hayallerini duyabilmek için yapılan dinlemedir. (Empatik Derin Dinleme)
Dinlerken; geçmiş deneyimlerimizi, değerlerimizi, arzularımızı, inanç ve varsayımlarımızı, kendi gündemimizi bir kenara bırakmalıyız. Karşımızdaki kişinin tam ve bütün olduğu, değerli olduğu bilinci ile anda ve kişide kalarak dinlemek; dinlemeyi etkin, dinlenen kişiyi değerli, ilişkinizi kuvvetli kılacaktır.
“Etkin Dinleme Kişisel Değerlendirme” envanteri gibi bazı envanterlerin uygulanması, sıklıkla kullandığınız dinleme seviyesini belirlemeye ve gelişim alanlarınızı farketmenize yardımcı olacaktır. Aşağıya dinleme seviyeleri ile ilgili bir kaç soru bırakıyorum.
- Aynı fikirde olmadığınız ya da duymak istemediğiniz bir konu hakkında konuşan kişilere nasıl yaklaşırsınız?
- Konuşan kişinin ne söyleyeceğini bildiğinizi varsayıp onu dinlemekten vazgeçer misiniz?
- Kelimelerin, farklı kişiler için farklı anlamları ifade ettiğini fark eder misiniz?
- Konuşma yapılırken hayal kurar mısınız?
“Hiç kimse dinlemek istemeyen biri kadar sağır olamaz.” Anton Çehov