Ego Durumları

Transaksiyonel analizde Ego Durumları; İd-Ego-Superego ile ilgili bir terim olarak değerlendirilmeyen, kişiliğimizin dışarıdan gözlemlenebilir halini ifade eder.

Herhangi bir olay karşısındaki tutum ve davranışlarımızı ebeveynlerimizden, akrabalarımızdan, öğretmenlerimizden ya da çocukluk kahramanlarımızdan görür, öğrenir ve tekrarlarız. Bu tutum ve davranışları çoğu zaman bilinçsizce seçer ve içselleştirir, benzer tetikleyiciler karşısında benzer tutumlar gösteririz.

Transaksiyonel Analiz’in tanımladığı 3 Ego Durumu vardır; Ebeveyn Ego Durumu, Yetişkin Ego Durumu ve Çocuk Ego Durumu.

Ebeveyn Ego Durumu; Eleştirel Ebeveyn Ego Durumu ve Koruyucu Ebeveyn Ego Durumu olarak ikiye ayrılır.

  • Eleştirel Ebeveyn Ego Durumu: Öğrenilen toplumsal kuralları, örf ve adetleri koruyan; bunlara uymayan kişileri yargılayan, eleştiren ve kimi zaman cezalandıran tarafımızdır. Yüksek standartları vardır, beden dili; çatık kaş, kızgın bakış, ses tonu otoriter, çoğu zaman memnuniyetsizdir. Karşısındakilere kaygı, endişe, huzursuzluk ve yetersizlik hissettirir. Eleştirel Ebeveyn Ego Durumu kriz anlarında, işlerin zamanında ve eksiksiz yetişmesi gerektiğinde, sınır koymamızı gerektiren durumlarda işlevseldir. Kendisinin ve başkalarının haklarını savunması, ısrarcı ve güçlü olması olumlu özellikleridir.
  • Koruyucu Ebeveyn Ego Durumu: Karşısındakini korur, kollar, sempatik ve cesaretlendiricidir. Şefkatli, anlayışlı, besleyen, sevecen ve nazik davranırlar. Bu davranışların fazlaca kullanılması karşısındaki kişilere yetersizlik hissi verebilir aynı zamanda da bağımlı ilişkiye sebep olabilir.

Yetişkin Ego Durumu; şimdi ve burada olanlara tepki olarak verilen, düşünce ve davranışlardır. Yetişkin tarafımız, düşünen, analiz eden, karar veren ve çözüm üreten tarafımızdır. Ebeveyn Ego Durumu ve Çocuk Ego Durumlarını süzgeçten geçirerek davranış seçenekleri üretir. Çok fazla Yetişkin Ego Durumunda kalmak tekdüzeliğe ve sıkıcılığa neden olur. Duyguların ifade edilmesi zorlaşır, havadan sudan konuşmak bile zor hale gelebilir. Yetişkin Ego durumunun devreye girmesi için bizim seçim yapmamız gerekir. Diğer Ego durumlarında bu şart değildir.

Çocuk Ego Durumu; Kişilerin yaşamla baş etmede, kendi potansiyelini kullanırken çocukluğundan izler taşıyan duygu, düşünce ve davranış örüntüleridir. İki tür Çocuk Ego Durumu vardır. Doğal Çocuk ve Uygulu Çocuk.

  • Doğal Çocuk Ego Durumu: Doğduğumuz anda bizimle gelen ego durumudur. Yasaklar, ayıplar, tabular yoktur. İçten, özgür, eğlenceli tarafları baskındır. Gülerek, meraklı gözler ile dünyaya bakarlar. Sevecen ses tonları vardır. “Harika, süper, istiyorum/istemiyorum, sıkıldım” kelimelerini bolca duyarsınız.
  • Uygulu Çocuk Ego Durumu: Ebeveynleri ya da otorite kabul ettikleri kişiler tarafından sürekli izleniyor gibi davranırlar. Bu ego durumunda Uslu ve Asi Çocuk Ego olmak üzere iki ego durumu vardır. Uslu Çocuk; uyarlandığı Ebeveyn Ego Durumu’nun referansına göre davranırlar (Eleştirel ya da Koruyucu Ebeveyn davranışlarından biri) Otoriteye boyun eğen, uysal ve içe dönük bir yapısı vardır. “Tamam, nasıl istersen, bana yardım eder misin?Nasıl yapılacağını bilmiyorum” cümlelerini sık kullanırlar. Asi Çocuk Ego Durumu’nda ise Ebeveyn Ego durumlarının tersine davranan, söylenenin zıddını yapan tarzları vardır.

Sürekli Yetişkin’de kalmak tek düzeliğe ve sıkıcılığa neden olabilir. Sürekli Ebeveyn’de kalmak karşımızdaki insanlara yetersizlik ya da bağımlılık hissettirebilir. Sürekli Çocuk’ta kalmak ise bencil ve dürtüsel davranışlar ile iletişimizi zedeleyebilir.

Hepimiz gün içerisinde Ego Durumları arasında geçişler yaparız. Hangisini nerede kullandığımızın, ne kadar işlevsel olduğumuzun farkında olmamız halinde ilişkilerimizi daha kaliteli hale getirebiliriz. İletişimde olduğumuz kişilerin de hangi ego durumundan konuştuğunu ve davrandığını fark ederek uygun tepkiler verecek olursak da iletişimin tadına ve kalitesine doyum olmaz 🙂