“Bütün, Parçaların Toplamından Daha Fazladır.”
Gestalt parçalara ayrılmaz bir bütünü temsil eder. Gestaltı tanımlamak için; bir nesne, iki bu nesnenin içinde bulunduğu ortam ve üçüncü olarak da, bu nesnenin içinde bulunduğu çevre ile ilişkisine bakılmalıdır.
Gestalt terapi yaklaşımı 1940’larda Fritz Perls, Lauro Perls ve Paul Goodman tarafından geliştirilmeye başlanmıştır.
Fritz Perls Varoluşçu Bakış Açısı ile şöyle der: tüm canlıların doğuştan sahip oldukları iki temel amaçları vardır. 1- hayatta kalmak, 2- büyümek ve gelişmek. Bireylerin varlıklarını sürdürmek ve ne yönde büyüyüp gelişeceklerine karar vermek kendi sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun yanı sıra her birey yaşadıkları olaylara ne anlam yüklediğinden ve ne hissettiğinden ve hatta olaylarla nasıl başa çıktığından da sorumludur. Ez cümle; varoluşçu bakış açısına göre insan her zaman seçme ve kendisini yeniden yaratma potansiyeline sahiptir.
Paul Goodman Fenomenolojik Bakış Açısı ile şöyle der: herhangi bir şeyin anlamı kişiye ve kişinin içinde bulunduğu ana özgüdür. Yorumlamalar ve genellemelerin işe yaramadığını savunur. Örnek vermek gerekirse beden dili ile ilgili genel bilgiler arasında “kollarını birbirine bağlamak” kişinin iletişime kapalı olduğunu gösterir. Fenomenolojik bakış açısında ise kolları bağlı bir kişinin sadece kollarının birbirine bağlı olduğunu söyleyebiliriz, altında yatan sebep herhangi bir şey olabilir, belki de kişi sadece üşüdüğü için kollarını birbirine bağlamıştır.
Laura Perls ise Bütüncül Bakış Açısı ile şöyle der: insanı anlayabilmek sadece onu bir bütün olarak görmekle mümkün olur. Beden, zihin ve ruh olarak ayrılamaz. Bunlardan herhangi birinde olan bir değişiklik tüm organizmayı etkiler. Bütüncül bakış açısı sadece bireyi bir bütün olarak da ele almaz, birey ve çevrenin de bir bütün oluşturduğunu savunur. İnsan hem bireysel hem de sosyal varlıktır ve çevre ile sürekli etkileşim halindedir.
Gestalt’ın bu 3 bakış açısıyla ilişkilerinize ve kendinizle ilişkinize bakmak isterseniz, aşağıya soru bırakıyorum.
Serinin bir sonraki yazısında görüşmek üzere….
Olaylar karşısında düşüncelerinizin, duygularınızın ve davranışlarınızın ne kadar farkındasınız? Sorumluluğu ne sıklıkla alıyorsunuz?
Hangi ortamlar sizin büyümenize ve gelişmenize hizmet ediyor?

