Retorik, etkili konuşma sanatı olarak tanımlanır. Temelleri eski çağlara, Platon ve Aristoteles’e dayanır.
Hitabet yeteneği ve ikna becerisi olarak nitelendirilen retorik; ikna edilmek istenen dinleyicilerin değerleri ve inançları ile ilişkilendirilen bir disiplindir.
Retorik disiplininde iknaya ait üç temel unsur vardır; Ethos, Logos ve Pathos.
- Ethos (Güvenilirlik)
Konuşmacının mesleki ve sosyal statüsü, dış görünümü, diksiyonu, zekası önemlidir; ahlaki temelleri kuvvetli, adil davranan, yaptıları ile söyledikleri uyuşan, deneyimlerine ve düşüncelerine saygı duyduğumuz kişiler “ethos”u karşılar.
- Logos (Mantıklı olma)
Konuşmacı anlattıklarını mantık zeminine oturtur. İstatistikler, vaka analizleri, kanıta dayalı örnekler verilmesi gibi gerçekçi verilerle dinleyiciyi etkiler.
- Pathos (Duygulara hitap etme)
Pathos’un en belirgin özelliği, dinleyicilerde belli bir ruh hali yaratmaktır. Konuşmacı, dinleyicilerinin coşkularını harekete geçirecek kendi hayatından ya da başkalarının hayatlarından gerçek örnekler verebilir veya tamamen farklı bir duygusal ateşleyici kullanabilir. Duygusal olarak etkilenen dinleyicilerin fikirlerinin değişmesi muhtemeldir.
İkna sürecinde bu üç unsurun da olması gerekir, biri diğerinden daha önemli değildir fakat Ethos, Logos ve Pathos’u etkin kullanabilmek için; konuşma ya da sunum yapacağınız kitlelerin özelliklerine göre yoğunluk vermek isteyeceğiniz alana odaklanabilirsiniz.
Hedef kitlenizi göz önünde bulundururak yoğunlaşacağınız unsuru belirlesek de; konu ile ilgili detaylı bilgi sahibi olmamız, kanıta dayalı verilerimizin olması ve bunları aktabilmemiz (Logos ve Ethos), aktardığımız konu hakkında kişilerde heyecan yaratıp, ateşleme yapabilmemiz (Pathos) iknanın özüdür.